B Vitamini Ve Dopamin İlişkisi

B vitamini, dopamin reseptörlerinin düzenli işleyişinde önemli bir rol oynar. B6 vitamini özellikle dopaminin sentezinde kullanılır ve dopaminin etkisini arttırır. B9 vitamini (folik asit) dopaminin ön maddesi olan tirosin amino asitinin sentezinde görev alır ve dopamin reseptörlerinin sayısını arttırabilir. B12 vitamini de dopamin reseptörlerinin işleyişini etkiler ve depresyon, hafıza kaybı ve diğer zihinsel rahatsızlıkların önlenmesinde önemli bir role sahiptir.

2016 yılında yayınlanan bir araştırma, vitamin B6, B9 ve B12’ye sahip kişilerin Parkinson hastalığına yakalanma riskinin daha düşük olduğunu göstermiştir. Parkinson hastalığı, dopaminerjik sinir hücrelerinin yıkımı sonucu oluşan bir nörodejeneratif bozukluktur. Bu araştırmada, B vitaminlerinin dopaminerjik sistemi koruyabileceği ve bu nedenle Parkinson hastalığına karşı koruyucu bir rol oynayabileceği öne sürülmüştür.

Bir diğer araştırma ise, B vitaminlerinin dopaminerjik sistemdeki belirli reseptörlerle etkileşime girdiğini ortaya koymuştur. 2013 yılında yayınlanan bu araştırmada, B vitaminleri (özellikle B6 ve B9) ile dopamin D2 reseptörleri arasındaki etkileşim araştırılmıştır. Bu etkileşim, dopaminerjik sistemin düzgün çalışması için önemli olan sinyal transdüksiyon yolu boyunca gerçekleşmektedir. Bu araştırma, B vitaminlerinin dopaminerjik sistemin düzgün çalışmasında önemli bir rol oynadığını ve dopamin sinyallemesi ile bağlantılı olabileceğini öne sürmektedir.

Bu ve benzeri araştırmalar, B vitaminleri ve dopaminerjik sistemin arasındaki bağlantıyı daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir ve B vitaminlerinin dopaminle ilgili bozuklukların tedavisinde kullanılabileceği potansiyelini göstermektedir.

Genel olarak B vitamini içeren gıdalar; ciğer, böbrek, kalp gibi sakatat etlerde, badem, fıstık, fındık, ceviz, ayçekirdeği gibi kuruyemişlerde, kepekli tahıl ürünleri ağırlıklı olmak üzere tahıllarda, deniz ürünlerinde, süt ve süt ürünlerinde, sebze ve meyvelerde bolca bulunmaktadır.

B1 Vitamini (Tiamin):

B1 vitamini merkezi sinir sisteminin korunması için gereklidir. Ayrıca yeni hücrelerin yapılmasında ve bağışıklığın korunmasında önemli rol oynamaktadır. B1 vitamini vücutta depolanmaz, bu yüzden her gün yeterli miktarda alınması gerekir.

Eksikliğinde duygusal bozukluk, halsizlik, yorgunluk, depresyon, sinirlilik, düzensiz kalp atışı, dikkat eksikliği ve hafıza sorunları görülebilir.

B1 vitamini içeren besinler: tahıllar, fıstık, fasulye, ıspanak, lahana, şeker pekmezi, kepek, bira mayası, taze sebze ve meyve, koyun eti, sığır eti, balık eti, yumurta ve sütte bulunmaktadır.

B2 Vitamini (Riboflavin):

Serbest radikallerle mücadelede antioksidan benzeri çalışır. Erken yaşlanmayı ve hücre hasarını önleyebilir. Vücut boyunca oksijen taşınması için gerekli olan kırmızı kan hücresi üretiminde rol oynar. Cilt sağlığı, tırnak, saç ve gözler için önemlidir.

Yapılan çalışmalar b2 vitamini alımının migren tedavisinde başarılı olduğunu göstermektedir.

Eksikliğinde gözde bozukluklar, sinirsel bozukluk, deride kuruma ve çatlama, ağız çevresi ve dudaklarda kızarma, saç dökülmesi, kilo kaybı ve sindirim sorunları oluşur.

[B2 vitamini içeren besinler:] Süt ve süt ürünlerinde bolca bulunur. Ayrıca ciğer, böbrek, kalp gibi sakatat etler riboflavin bakımından zengindir. Peynir, kepek, yeşil sebzeler, havuç, fındık, yer fıstığı ve mercimekte bulunmaktadır. Fakat güneşten gelen ultraviyole ışınlar riboflavin kaybına neden olduğundan, bu gibi besinlerin güneş ışınlarından korunacak şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir.

B3 Vitamini (Niasin):

B3 vitamini, kolesterolün ve kan şekeri düzenlenmesinde, sindirim sisteminin çalışmasında görev alır. Aynı zamanda insülin, östrojen, progesteron ve testosteron gibi hormonların sentezinde hayati rol oynamaktadır.

Eksikliğinde yorgunluk, sinirlilik, iştahsızlık, bulantı, kusma, ishal, cilt sorunları, diş eti hassasiyeti, ağız kokusu ve sinir sistemi bozuklukları görülmektedir.

B3 vitamini içeren besinler: Tavuk, ton balığı, hindi, sığır, kuzu, somon, brokoli, karnıbahar, havuç, peynir, mısır unu, yumurta, balık, süt, patates ve domatesde bolca bulunmaktadır.

B5 Vitamini (Pantotenik Asit):

B5 vitamini, neredeyse bütün hayvansal ve bitkisel kaynaklarda bulunabilen bir vitamindir. Eksikliği nadiren görülmektedir. Besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde birlikte, cinsiyete, strese bağlı kortizon, steroid, testosteron gibi hormonların sentezlenmesini sağlar.

Eksikliğinde sinir harabiyetleri, solunum problemleri, cilt problemleri, yorgunluk, baş ağrısı, uyku bozuklukları gibi belirtiler görülmektedir.

B5 vitamini içeren besinler: Avokado, yoğurt, yumurta, et ve baklagillerde bolca bulunur. Bunun dışında neredeyse bütün besinlerde bulunmaktadır.

B6 Vitamini (Piridoksin):

B6 vitamini norepinefrin, melatonin, dopamin ve serotonin nörotransmiterlerinin sentezinde, amino asitlerin yapımı ve düzenlenmesinde rol oynarlar. Ayrıca hemoglobin üretimi, proteinin parçalanması ve kan şekeri düzenlenmesine yardımcı olurlar.

Eksikliğinde aşırı stres, depresyon, ruhsal dengesizlik ve bozukluklar, kansızlık, kilo kaybı, uykusuzluk, baş ağrısı, zayıf bağışıklık ve koordinasyon bozuklukları gibi bir problem görülmektedir.

B6 vitamini içeren besinler: Tavuk, hindi, ton balığı, somon, mercimek, ayçiçeği tohumu, peynir, sarımsak, susam, esmer pirinç, havuç, tahıl ürünleri, yumurta, karaciğer, böbrek, kalp, süt ve süt ürünlerinde bulunmaktadır.

B7 Vitamini (Biotin):

B7 vitamini farklı biotin veya H vitamini olarak da adlandırılmaktadır. Biotin gıdalarla karşılanabilir ve aynı zamanda kalın bağırsakta da üretilebilmektedir. Saç ve cilt bakım ürünlerinin reklamlarında duyduğumuz gibi sağlıklı saç, cilt ve tırnaklar için önemli rol oynar.

Eksikliğinde kansızlık, egzama, saç, kaş, kirpik dökülmesi, tırnaklarda zayıflık, yorgunluk, iştahsızlık, halsizlik, kalp problemleri ve kolesterol düzeyinde bozulmalar görülür.

B7 vitamini içeren besinler: Ciğer, ekmek mayası, tavuk, balık, patates, karnabahar, yumurta sarısı, fındık, badem, fıstık, ayçekirdeği ve hardalda bolca bulunmaktadır.

B9 Vitamini (Folik asit):

Dopaminin ön maddesi olan tirosin amino asitinin sentezinde görev alır. Folik asitin depresyonu önlemeye yardımcı olabileceğini düşünülmektedir. Bu vitamin ayrıca gebelikte bebek gelişiminde önemli bir rol oynar. Folik asit vücutta depolanır, bu yüzden her gün yenilmesi gerekmez.

Eksikliğinde kansızlık, bağırsak problemleri, dilde soluklaşma, büyüme yetersizliği, hafıza sorunları görülebilir.

B9 vitamini içeren besinler: Ceviz, badem, fındık, fıstık, mercimek, ıspanak, maydanoz, nane, kurufasulye, baklagiller, yumurta, ciğer, böbrek ve yeşil Yapraklı Sebzelerde bolca bulunur.

B12 Vitamini (Kobalamin):

Folik asit ile birlikte kırmızı kan hücrelerinin yapımında görev alır. Merkezi sinir sisteminin korunmasında, folik asitin işlenmesinde yardımcı olur. Ayrıca B12 vitamini MAO inhibisyonu yaparak nörotransmitterleri artmasında rol oynar. Duygu durumu ile yakından ilişkisi bulunmaktadır. Hayvansal gıdalarda daha fazla bulunmaktadır.

Eksikliğinde depresyon, iştahsızlık, yorgunluk, kilo kaybı, kansızlık, sinirlilik, kızarma, hayal görme, bunama ve hafıza zayıflığı gibi birçok sorun ortaya çıkabilir.

B12 vitamini içeren besinler: Ciğer, böbrek, kalp, deniz ürünleri, yumurta, süt ve süt ürünleri, tavuk, hindi gibi besinlerde bulunmaktadır.

Kaynaklar:

Evatt ML, Delong MR, Khazai N, et al. Prevalence of vitamin d insufficiency in patients with Parkinson disease and Alzheimer disease. Arch Neurol. 2011;68(3):314-319. doi:10.1001/archneurol.2010.394
Larsson E, Tremoleda JL, Hidalgo J. B-vitamin mixture improves the development of dopamine neurons in murine VM tissue culture. Cell Transplant. 2013;22(8):1479-1491. doi:10.3727/096368912X657589

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir