Kumar Bağımlılığı Ve Dopamin İlişkisi

Kumar Bağımlılığında Ödül ve Motivasyon Sistemi:

Kumar bağımlılığı, bireyin sürekli olarak kumar oynama isteği ile karakterize olan bir hastalıktır. Bağımlı bireyler, kumar oynamamanın verdiği stres ve sıkıntıyı azaltmak için kumar oynarlar ve bu döngü bir süre sonra kontrol edilemez bir hale gelir. Bu durumun neden olduğu önemli psikolojik ve finansal zararlar, kişinin sosyal ve iş hayatını ciddi şekilde etkileyebilir.

Peki, bu bağımlılık nasıl oluşur ve dopamin ile ne tür bir ilişkisi vardır?

Bağımlılığın temelini anlamak için beyindeki ödül mekanizmasını incelemek gereklidir. Beynimizde, belirli eylemler sonucunda salgılanan ve bize mutluluk hissi veren bir nörotransmitter olan dopamin bulunur. Örneğin, bir şeyi başardığımızda veya lezzetli bir yemek yediğimizde beyin bu eylemi ödüllendirir ve dopamin salgılar. Ancak bu mekanizma bazen yanıltıcı olabilir. Bazı aktiviteler, dopamin salınımını anormal seviyelere çıkarabilir, bu da kişinin bu aktiviteye olan düşkünlüğünü artırır. Kumar oynamak da bu tür aktivitelerden biridir.

Kumar oynarken, özellikle kazanılan bir oyunun ardından beyinde büyük miktarda dopamin salgılanır. Bu, kişiye yoğun bir haz ve mutluluk hissi verir. Beyin, bu deneyimi hatırlar ve tekrar yaşamak isteyebilir. Bu nedenle, kişi tekrar kumar oynama dürtüsü hisseder. Ancak bu, dopamin seviyelerini doğal bir şekilde yükselten sağlıklı aktivitelerden farklıdır. Kumar, dopamin seviyelerini yapay ve sağlıksız bir şekilde yükseltir.

Bunun sonucunda, beyin bu aşırı dopamin salınımına alışır ve normal aktivitelerden gelen daha düşük dopamin seviyeleri artık yetersiz gelmeye başlar. Kişi, aynı mutluluk hissini yaşamak için kumar oynamaya daha fazla ihtiyaç duyar ve böylece kumar bağımlılığı gelişir. Bu durum, tıpkı uyuşturucu bağımlılığı gibi, bir madde bağımlılığı olarak görülür, çünkü beyin kimyası değişir ve kişi bu değişikliği geri almak için kumar oynamak zorunda kalır.

Özellikle bağımlılığın tedavisi söz konusu olduğunda, bu dopamin-bağımlılık ilişkisinin anlaşılması önemlidir. Tedavi, genellikle bağımlılığın altında yatan psikolojik sorunları ele alır ve kişinin kumar oynama isteğini kontrol etmeyi öğrenmesine yardımcı olur. Bazen ilaç tedavisi de kullanılır. Bu ilaçlar genellikle dopamin seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur, böylece beyin kumar oynama isteğini azaltabilir.

Kumar bağımlılığı karmaşık bir durumdur ve her kişinin deneyimi farklıdır. Ancak anlaşılan bir şey var ki, beyindeki dopamin seviyelerinin kontrol edilmesi, bu bağımlılığın üstesinden gelmek için önemli bir adımdır. Bu bağlamda, kumar bağımlılığı ile mücadele ederken profesyonel yardım almak önemlidir.

Kumar oyunlarının bağımlılığına ilişkin tanı ölçütleri:

DSM-5 (Psikiyatrinin Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, 5. baskı) tarafından sağlanmaktadır. Aşağıda, kumar bağımlılığı için tanı ölçütlerinin bazılarını bulabilirsiniz:

  1. Kumar oynamaya giderek artan öncelik:
    • Kumar oynamak için daha fazla zaman harcamak.
    • Kumar oynama üzerine kişinin aşırı kafa yorması.
    • Kumar oynanmayan zamanlarda sürekli kumarı düşünme.
    • Diğer ilgi alanlarını azaltma veya terk etme.
  2. Kontrol kaybı:
    • Kumar oynamayı kontrol edememe veya durduramama.
    • Kumar oynama süresini veya miktarını kontrol etmekte güçlük.
    • Kayıpları geri kazanma arzusuyla, kontrolsüz kumar oynama.
  3. Tolerans:
    • Daha fazla kumar oynamak için artan miktarlarda para harcama.
    • Gerekli heyecanı duymak için giderek artan miktarlarda risk alma durumu.
  4. Bırakma belirtileri:
    • Başarısız, kumarı bırakma veya azaltma girişimleri.
    • Kötüleşen ruh hali, huzursuzluk veya irritabilite durumunda kumar oynamaya geri dönme.
  5. Kişisel veya sosyal sorunlar:
    • Kumar nedeniyle sosyal ilişkilerde problemler.
    • Finansal zorluklar, iş kaybı veya eğitimiyle alakalı sorunlar yaşama.
    • Ne kadar kumar oynadığını gizlemek için aile üyelerine, terapistine ya da diğer kişilere yalan söyleme.
    • Kumar oynamak için gereken parayı sağlamak amacıyla sahtekarlık, dolandırıcılık, hırsızlık veya zimmete para geçirme gibi yasa dışı eylemlerde bulunma.

Yapılan çalışmalarda, patolojik kumar oynayan kişilerin çevresinin (eş, aile, arkadaşlar vb.) olumsuz etkilendiğini ortaya koymuştur. Patolojik kumar sadece kişinin kendisinde sorunlara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda aileyi de olumsuz yönde etkiler. Patolojik kumar bağımlısının eşi ve çocuklarında psikiyatrik sorunlar, ebeveynlik görevinin ihmal edilmesi, ayrılık veya boşanma gibi belirgin etkiler görülebilir. Patolojik kumar oynayan bir kişi, yaklaşık 10-17 kişiyi olumsuz şekilde etkileyebilir (Politzer ve Hudak, 1992)

Patolojik kumar bağımlılığı olan bireylerin depresif eğilimlerinin olduğu ve bu eğilimden kurtulmak için kumar oynamayı tercih ettikleri belirtilmektedir (Blaszczynski, 1994). Blaszczynski (1991), yayınladığı makalede kumar oynayan bireylerin oyun sırasında kimyasal olarak iyi hissettiklerini, ancak oyun bittiğinde huzursuz ve depresif olduklarını vurgulamaktadır.

Kumar bağımlılarının bazı ortak karakteristik özellikleri bulunmaktadır. İşte bu özelliklere örnekler:

  1. Güvende Hissetmeme: Kumar oynadıklarında kendilerini güvende hissederler. Kumar oynamadıklarında sosyal bir çevrede kendilerini rahat hissetmeyebilirler.
  2. Büyük Kazanma İsteği: Kendilerini büyük miktarlarda para kazanmaya mecbur hissederler. Büyük paralar kazanarak sorunların çözebileceklerini düşünürler.
  3. Para Algısının Kaybolması: Yüksek miktarlarda oynanan bahislerin para algılarını değiştirerek, kişinin gelirinden artık tatmin olmamasına iş kaybına, aşırı para harcamaya neden olabilir.
  4. Gerçeklerden Kaçış: Kumar, yaşamlarındaki gerçeklerden uzaklaşmak ve sorunlarını unutmak için bir kaçış yolu olarak görülür.
  5. Boş Zaman Aktivitesi Arayışı: Özel olarak ilgilendikleri konular veya hobileri olmadığından zamanlarını harcayabilecekleri bir meşgale ararlar. Kumar bu boş zaman ihtiyacını karşılamak için bir seçenek olabilir.
  6. Para Kazanma Konusunda Motivasyon Eksikliği: Para kazanmak ve rahat bir yaşama kavuşmak için fazla çalışmak istemezler. Kumar yoluyla kolay ve hızlı bir şekilde zengin olma hayalleri vardır.
  7. İmaj ve Heyecan Arayışı: Güçlü bir imaj sahibi olmayı isterler. Kumar oynadıklarında heyecanlanır ve endişelerinin, asabiyetlerinin, kararsızlıklarının ve hayal kırıklıklarının ortadan kalktığını hissederler.

Ayrıca patolojik kumar oynayan kişilerin %47’ sinde alkol, %46’ sında
depresyon, %35’ inde uykusuzluk problemi yaşadığı görülmüştür (Commission on
Behavioral and Social Sciences and Education Related Boks, 1999).

Patolojik kumar bağımlılığı riskini artırabilen çeşitli faktörler vardır. İşte bazı risk faktörleri:

  1. Genetik Yatkınlık: Genetik faktörler, bireyin kumar bağımlılığına yatkınlığını etkileyebilir. Ailesinde kumar bağımlılığı öyküsü olan bireyler, genetik olarak daha fazla risk altında olabilir.
  2. Çevresel Etkiler: Kişinin büyüdüğü çevre, aile yapısı ve sosyal etkileşimleri, kumar bağımlılığı riskini etkileyebilir. Aile içinde kumar oynama alışkanlığı olan bireyler veya kumarın normalleştirildiği bir ortamda büyüyen kişiler daha fazla risk altında olabilir.
  3. Psikolojik Faktörler: Bireyin psikolojik durumu, stres yönetimi becerileri, dürtü kontrolü sorunları veya düşük özsaygı gibi faktörler, kumar bağımlılığı riskini artırabilir.
  4. Mantıksal Düşünce ve Yanlış İnançlar: Bazı kişiler, kumarın bir beceri veya strateji oyunu olduğuna dair yanlış inançlara sahip olabilir. Bu tür düşünceler, kumar oynamayı normalleştirir ve bağımlılık riskini artırabilir.
  5. Erişilebilirlik: Kumar oynama fırsatlarına kolay erişim, bağımlılık riskini artırabilir. Kumar mekanlarına yakın yaşamak veya online kumar sitelerine kolayca ulaşmak gibi faktörler, kişinin kumar oynama olasılığını artırabilir.
  6. Maddi Sorunlar: Finansal zorluklar, borçlar veya mali stres, bireyleri yüksek riskli kumar oyunlarına yönlendirebilir ve bağımlılık riskini artırabilir.

Bu faktörler, patolojik kumar bağımlılığı riskini artıran yaygın etmenlerdir. Ancak, bu faktörler kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve her birey için aynı etkiyi yapmayabilir.

Kumar oynama davranışının seyri genellikle aşağıdaki evrelerden oluşur:

  1. Kazanma Evresi: Başlangıçta, bireyin kumar oynama deneyimi genellikle olumlu bir haldedir. Kazançlarla motive olan kişi, heyecan ve başarı hissi yaşar. Bu evrede, kumar oynama faaliyetine harcanan zaman ve çaba artar. Şans faktörüne bel bağlanırken aynı zamanda beceriler geliştirilmeye başlanır. Kişi, güç, zenginlik ve tam kontrol hissiyle “uçma” duygusu yaşarken savunma tepkilerine pek dikkat etmez. Yakın ilişkilerden uzaklaşabilir ve kendi değerini arttıran güçlü hislerle birlikte kumar becerileri geliştirir. Bu dönemde kayıplar da yaşanabilir, ancak genellikle kazançlara odaklanılır.
  2. Kaybetme Evresi: Zamanla, kişi kayıplar yaşamaya başlar. Kumar oynama sıklığı artar ve miktarlar yükselir. Kaybedilen paraların telafi edilmesi amacıyla daha fazla kumar oynamak gibi riskli davranışlar sergilenir. Kayıpların ardından kayıpları telafi etme dürtüsü başlar. Kumar eylemi giderek öncelik kazanır ve borç alma, kredi kullanma gibi davranışlar ortaya çıkar. Borçları ödemek veya kumar için para bulmak amacıyla kredi kartlarının limitlerini aşma veya varlıklarını satma gibi eylemler görülebilir. Kazanılan para genellikle borçların ödenmesine veya tekrar kumara yatırılır. Bu evrede umutsuzluk, endişe ve stres artar.
  3. Tükenme Evresi: Kaybetmeler devam ettiğinde, birey duygusal ve maddi açıdan tükenme hisseder. Kumar oynamak için harcanan zaman ve enerji artar. Kişi sosyal, mesleki ve kişisel hayatında olumsuz etkilenmeye başlar. İçsel huzursuzluk, irritabilite ve umutsuzluk yaygın hale gelir.
  4. Vazgeçme Evresi: Tükenme ve olumsuz sonuçlar arttıkça, kişi kumar oynamaktan vazgeçme düşüncesiyle karşılaşır. Kendi sağlığı, ilişkileri ve finansal durumu için bu zararlı davranıştan kurtulma arzusu güçlenir. Bu evrede, destek aramak, tedavi seçeneklerini değerlendirmek ve kumar bağımlılığından kurtulmak için adımlar atmak önemli hale gelir.

Tedavi:

Her bireye uygun tek bir tedavi yöntemi yoktur. Her bireyin kendine ait sorunları vardır ve uygulanacak tedavi yöntemi bireysel özelliklere göre belirlenmelidir.

www.deprezyon.com sitesinde yer alan bilgiler yalnızca eğitim ve bilgilendirme amaçlıdır.

Kumar tedavisi için ciddi, sert ve etkili kararlar vermeniz gerekmektedir.

1- Mail adresi, telefon numarasını geçici adresler ile değiştirme ve rastgele şifre atayarak sitelere girişin tamamen engellenmesi.

Eğer sanal bahis veya kripto kullanıyorsanız çoğu sitenin canlı sohbetinden bu taleplerde bulunabilirsiniz. Hesap kapatma talebine hiçbir site izin vermiyor. Bunun yerine mevcut verilerinizi ulaşamayacak ve kurtaramayacak şekilde değiştirin.

Geçici Mail Siteleri:

Fake Telefon Numarası Siteleri:

Rastgele Parola Oluşturma Sitesi:

https://passwordsgenerator.net/

2- Kumar oynama düşüncesini oluşturan şeylerden uzaklaşılmalıdır.

Sosyal medyada ki kumar reklamı yapan videoları yasaklayın. Kumar reklamlarıyla sizin üzerinizden para kazanan yayıncıları engelleyin. Bu yayınlar zararsız gibi gözükse de en büyük tetikleyicilerdir.

3- Kumar ile ilgisi olan arkadaşlarınızdan ve kişilerden uzak durun.

Durumunuzu onlara açıklayıp, kumar ile alakalı teklif, sohbet veya paylaşım yapmaması gereğince uyarın; aksi durumda sizi tetikleyen kişilerle iletişimi kesin. Bağımlılıkta arkadaş etkisi yüksek bir seviyededir.

4- Para erişiminizi kısıtlayın.

Ailenizden veya güvenebileceğiniz birinin üzerinden ek hesap veya ek kart çıkartın. Harcamalarınızı onun oluşturacağı ek kart üzerinden (online alışverişe kapalı ve onun kontrolünde olan) yapın. Tüm nakit bakiyenizi ona devredin. Eğer bu konuda güvenebileceğiniz kimseler yoksa bütün paranızı nakite çevirin, gerekirse bozdurulması zor olan fiziki altın vb. dövize çevirin.

5- Profesyonel Destek Alın:

Bağımlılıkla mücadele etmek zorlu bir süreç olacaktır. Bu zorlu süreçten geçerken profesyonel destek almanızda fayda var. Bunun için ücretsiz olarak “Yeşilay” vb. kuruluşlara başvurabilir, ücretsiz destek alabilirsiniz.

6- Haz Yoksunluğundan kurtulun! Dopamin Reseptörleriniz Yenileyin.

Dopamin, bağımlılığın temel taşlarından biridir. Bağımlılık sorunlarını çözmek için yüzeysel sorunlara değil, temel sorunlara odaklanarak problemleri kökten çözmeyi hedeflemek önemlidir. Bağımlılıklarınızdan yasaklarla değil. Kendinizi keşfederek, farkındalığa ulaşarak kurtulmamız gerekmektedir.

Çağımızın vebası olan arzu ve motivasyon eksikliği bizi kolay zevklere sürüklemektedir. Kumar ise sadece bu kolay zevklerden biridir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir