Pornografi Bağımlılığı ve Dopamin İlişkisi

Önemli: Bu konuda ahlaksal veya dinsel değerler üzerinden mastürbasyonun zararlı olduğundan bahsetmeyeceğimi öncelikle belirtmek isterim. Vereceğim bilgiler pornografinin bilimsel olarak zararlarından ibaret olacaktır.

Genellikle bu konunun “no-fap” adı altında mastürbasyonu bırakmak ile bağdaştırıldığını görüyorum. Bunu doğrulayan herhangi bir araştırmaya rastlamadım. Yaşadığımız coğrafyada, aktif bir cinsel hayata sahip olmayan bir insanı mastürbasyondan uzak tutmak, mastürbasyon çok zararlı ve bunu yaptığının bedeli olarak bir dopamin dengesinde ceza yaşayacağı algısını yerleştirmek. Her mastürbasyon yasağının(doğamız gereği, kaçınılmaz son) delinmesinde, kişilerin kendilerini yetersiz, aciz hissedeceği psikolojisini bozacak bir düşünce olacaktır. Bizim sorunumuz tamamen pornografi, hızlı gelişen teknolojinin beynimize verdiği tahribat ile ilgili olucak.)

Mastürbasyon insanlık tarihinde hep var olmuş bir olgu. Ben aşırıya kaçmadan ve pornografi kullanılmadan yapıldığında bir sakınca olduğunu düşünmüyorum ve bunun aksini iddaa eden kayda değer, akademik bilgiye de rastlamadım.

Porno izlemeyi tamamen bırakmak veya devam etmek, kişisel tercihlerinize ve ihtiyaçlarınıza bağlıdır. Herkesin porno izlemeye yönelik tutumu ve deneyimi farklıdır. Bazı insanlar için porno izlemek sağlıklı bir cinsel keşif ve tatmin kaynağı olabilirken, bazıları için olumsuz etkilere neden olabilir.

Eğer porno izlemekle ilgili sorunlar yaşıyorsanız veya endişeleriniz varsa, porno izlemeyi bırakma seçeneğini düşünebilirsiniz.

Çağımızda pornografi, erişimini kolaylaştırarak hayatımızın içine her geçen gün giderek daha da dahil olmaktadır. Son 20 yılda internetin gelişimiyle artan pornografi erişimi, günün her anında, her yaştan insanın izleyebileceği kadar ulaşılabilir hale gelmiştir. Elbette ki bu kadar kısa sürede gerçekleşen bu denli değişimin insan hayatını etkilemediğini düşünmek doğru olmayacaktır.

Pornografi ve Psikoloji:

Biliyoruz ki, çocukluğumuzda öğrendiğimiz her bilginin beyin gelişiminde ve ilerleyen yaşlarda ki kişiliğimizi, ahlaki değerlerimizi belirlemede önemli bir rolü vardır. Bu bilgilerin doğru ya da yanlış olmasının hiçbir önemi olmamakla birlikte şiddet veya baskıyla da oluşabilmektedir. Bu yüzden küçük yaşlarda anne baba arasında ilişki biçimi, aşırı tutucu yetiştirilme, cinsellikle ilgili bilgi eksikliği, yanlış inanışlar gibi durumlar ilerleyen yaşlardaki cinsel sağlığımızı belirlemekte olup bu konudaki eğitimsizlik, son zamanlarda artan cinsel içerikli görseller ile birlikte cinsel eğitimin porno üzerinden öğrenilmesine neden olmaktadır. Küçük yaşlarda porno ile bütünleşen cinsellik algısı karşısındaki insanın kişiliğini, kişiler arasında sevgiyi, saygıyı yok sayarak kadının ve erkeğin bir cinsel bir obje olduğunu, cinselliğin bir duygu içermediğini ve cinselliğin şiddet içerdiği izlenimini yaratmaktadır.

Pornografinin Etkileri ve Psikoloji Üzerindeki Rolü:

Yapılan araştırmalarda günümüzde ilk porno ile tanışma yaşının on olduğu ve ilk cinsel deneyimin ortalama yirmi yaşında gerçekleştiği bulunmuştur. Bu verilere göre cinselliğe 10 yaşında porno ile giriş yapmış, ilk cinsel deneyimini 18 yaşında yaşamış bir kişiyi ele aldığımızda, aradan geçen bu on senelik bir dilimde küçük bir çocuğun beyninin ne kadar gerçekçi olmayan cinsellikle bağdaştığını ve alt üst olduğunu düşünebiliriz. Bunların sonucunda bu kişi ilk cinsel deneyiminde cinsellik ile ilgili beklentilerini karşılamayarak, ortada bir sorun olduğunu düşünecektir. Daha sonra gelişen zamanda sorunun temelini kendinde ya da partnerinde aramaya başlayan kişi, bilinçaltına inerek porno ile kendini kıyaslamaya başlayacaktır. Bu kıyaslamalar:

  • Partnerin karakteri önemli olmayıp vücut ölçüleri daha önemlidir.
  • Cinsellik öpüşme, dokunma gibi duyguları barındırmaz.
  • Cinsel ilişki saatlerce sürer.
  • Cinsellikte iletişim yoktur.
  • Partnerim istediğimi yapmalıdır.
  • Cinsel ilişki bireylerin birbirini aşağıladığı bir aktivitedir.

Kişi yukarıdaki durumların gerçekleşmesi durumunda beklediği hazza ulaşabileceğini düşünüp kendini ona göre şartlandıracaktır. Ayrıca pornonun cinsel ilişkiden daha zevkli ve tercih edilebilir olduğunu benimsemeye başlayacaktır. Unutmamak gerekiyor ki en önemli cinsel organ penis ya da vajina değil beyindir, o yüzden bu konuda doğru eğitimin cinsel sağlık için önemi çok büyüktür.

Elbette ki pornografinin zararları çocuklukla sınırlı kalmamakla birlikte her yaştan insanda bağımlılık süresine göre aynı etkileri yapabilmektedir. Çocuk yaşlarda başlayan pornografi bağımlılığının ise daha kalıcı etkileri olmakta, tedavi süreci daha uzun sürmektedir.

Bağımlılıklar ve Dopamin:

Dopamin, sinir hücreleri arasında iletişimi sağlamakta olup vücudumuzda birçok sistemin çalışmasında önemli bir rol oynar. Bir diğer deyişle dopamin, yaşamamız için gereken arzu ve motivasyonu sağlayan, insanı insan yapan önemli bir maddedir.

Dopamin, bir çeşit ödül-ceza dengesini belirlemekte olup salgılandığında insanın hoş hissetmesini sağlarken cezalandırılma durumunda ise ortadan kaybolmaktadır. Yani dopaminin düşüşe geçmesiyle başlayan tekrar yükseltme arzusu insanın harekete geçmesine neden olmaktadır. İnsanda oluşan yeme, seks, aşk, yeniliği arama gibi en temel arzular, dopamin maddesi yüzünden meydana gelir. Bilinenin aksine dopamin, hedefe ulaşıldığında değil, hedefe giden yollarda daha çok salgılanarak motivasyonu sağlamaktadır. Arzulanan durum gerçekleştiğinde ise yavaşça düşüşe geçmektedir. Bu sistem bir çeşit MFÖ şarkısı gibi işlemekte; “Tam varıyorum ki hedefe bir yenisi başlıyor, bu oyun hep aynı, değişmiyor.”

Bağımlılıkların hepsinde dopamin aracı bir rol oynar. Bağımlılığın neye olduğunun hiçbir önemi olmamakla birlikte, isteseniz yemeğe, uyuşturucuya veya pornoya bağımlı olun, aracı hep aynı maddedir. Bu madde, her haz aldığımız nesneyi beynimize yeni yollar oluşturarak öğretmektedir ve bağımlılıklar bu şekilde oluşmaktadır. Yani bu şu anlama geliyor: motive olmak için beyninize bir “ödül” kaydetmeniz gerekiyor. Bu döngü, zevk hislerinizi harekete geçiriyor ve aynı zamanda sizi zevk aramak için motive ediyor.

İnsanlığın binlerce yıl süren gelişiminde dopamin, önemli bir rol oynamıştır. Fakat son zamanlarda artan teknolojinin gelişimi, beynin gelişmesinin kat kat üstüne çıkarak dopamin dengesi üzerinde bozulmalara yol açmaktadır.

Peki, bu nasıl oluyor? Beynimiz yüksek kalorili yiyecekleri sevmeye programlanmıştır. Bal, şeker, meyve vb. gibi yiyeceklerin daha doyurucu ve daha nadir bulunması atalarımız için bu tür yiyecekleri daha değerli ve haz verici kılmaktadır. Günümüzde ise gelişen teknoloji, istediğimiz kalorideki yiyeceğe anında ulaşma imkanı sunmaktadır. Özellikle kimyasal olarak uyarıcı özelliği arttırılmış paket gıdalar, fast food vb. besinler, beynimiz tarafından aşırı uyarıcı olarak algılanmaktadır. Son yıllarda aşırı bir artış gösteren obezitenin en büyük sebeplerinden biri, bu yiyeceklere olan ulaşımın kolaylaşması ve aşırı tüketilmesiyle oluşan dopamin dengesindeki bozulmalardır.

Bu kural aynı zamanda cinsel partnerler için de geçerlidir. Beynimizde partner konusunda çekicilik, güzellik gibi kavramlar aslında giderek daha gelişmiş (sağlıklı, güçlü, zeki) bireylerin üretilmesine sebep olan kavramlardır. Örneğin, daha büyük kalçalara sahip kadınlar çocuk doğurmaya daha elverişli olduğu için erkekler tarafından çekici bulunur. Ya da fit bir vücuda sahip erkek, daha sağlıklı ve daha koruyucu göründüğü için kadınlar tarafından çekici bulunmaktadır. Elbette ki sadece doğal seleksiyon bunlarla sınırlı kalmayıp daha karmaşık detaylar içermektedir.

Yiyeceklerde olduğu gibi, bahsettiğim özelliklere sahip kadın veya erkeğin daha nadir bulunması, ulaşılması zor olması sebebiyle daha değerli, daha haz verici bulunmaktadır. Ayrıca doğal yollarla en yüksek dopamin seviyesine orgazm ile ulaşabildiğimizi belirtmekte fayda var.

Atalarımız için düşündüğümüzde, yemek ve diğer temel ihtiyaçların karşılanması sonucunda beyinde bir diğer olarak eş bulup çoğalma arzusu başlamaktadır. Potansiyel partnerin bulunması diğer erkeklerle rekabeti ve birçok etkeni işin içine kattığımızda epey zorlaşmaktadır. Bütün etmenleri düşündüğümüzde atalarımızın bulduğu seks partneri sayısı çok fazla olmayacaktır. Günümüzde ise normalde asla ulaşamayacağımız seksi kadın ve erkeğe porno sayesinde bir tık ile ulaşabiliriz. Yani pornografi beynimiz için bir “Yapay Süper Uyarıcı” görevi görüyor, hem de hiç emek sarfetmeden. Ayrıca yemekten farklı olarak internet pornosunda hiçbir “doyma hissi” yaşamıyorsunuz.

Pornografi ve Beyin:

Beyniniz gerçek seks ile sanal olan seksi ayırt edemez. Pornodada, gerçek seksdede aynı dopamin maddesi aynı bağımlılık yollarını kullanarak salgılanmaktadır. Porno izlendiğinizde beyniniz ekranda gördüğünüz iki boyutlu dişileri(yada her ne varsa) hamile bırakmak için size yalvarıcak ve onlarla birlikte olduğunuzu düşünecektir. Porno izleyen bir kişiyi düşündüğümüzde, bu kişi izlediği pornodan bir süre sonra etkilenmeyecek olup “Coolidge Etkisiyle” yenisini arzulamaya başlayacak ve ardından yeni bir pornoya geçip tekrar dopaminlerinin tavan yapmasını sağlayacaktır. Bu döngü böyle devam edicektir.

Coolidge Etkisi Ve Cinsellik:

Coolidge Etkisinden kısaca bahsetmek gerekirse, eski bağımlılıkların giderek daha az uyarıcı bulunması ve yeniyi arama arzusudur. Örnek olarak fareler üzerinde yapılan bir araştırmada, istekli bir erkek fareyle bir dişi aynı kafese koyulduklarında erkek büyük bir enerjiyle dişi fare ile çiftleşir. Fakat bir zaman sonra erkek fare giderek isteksizleşmeye ve libodusu düşmeye başlar, boşalma süresi gittikçe uzar. Ama kafese yeni bir dişi farenin konulmasıyla, erkek fare tekrar canlanarak yeni fareyi yenilenmişcesine döllemeye başlar. Bu döngü her yeni fare koyuldukça devam eder.

  • İnsanlarda da bu etki fareler ile aynı mı ?

Eminim yukarıda bahsettiğim deneyden sonra bu sorular da aklınıza geldi. Bu konuyu kısaca açıklamak gerekirse:

Fareler, 8-12 aylık yaşamlarında ortalama 8-9 kez gebelik geçirir ve gebelik süreleri 20 gün sürer. Gördüğünüz gibi fareler hızlı üreyen ve kısa ömürlü canlılardır. Ancak insanların yaşam süresi, gebelik süresi ve çocuk büyütme süresi düşünüldüğünde daha uzun bir süreyi kapsar.

Bu sürenin karşılanması, insanlarda bağımlılığı ve sadakati sağlayan oksitosin ve diğer aşk hormonlarıyla gerçekleşir. Bu aynı zamanda şu anlama gelir: Dopamin reseptörleri hasar görmüş insanlarda bu hormonların yeterince uyarılmaması nedeniyle sadakat ve bağlılık zayıflığı görülebilir. Dopamin reseptörleri, sağlıklı bir ilişki için önemli bir etkendir.

Ancak, bu bağlılık ne kadar kaliteli olursa olsun sonsuza kadar sürmez; insanlarda belirli bir süre sonra Coolidge Etkisi tekrar devreye girer.

Bu basit genetik program, fareye daha fazla yeni dişiyle çiftleşme olanağı sağlarken, evrimsel olarak genetik çeşitliliğin artmasına ve soyunun devam etmesine büyük bir avantaj sağlamak için vücut sınırlarını zorlayarak kullanılır. Coolidge Etkisi gerçek, canlı bir örneğidir. 24 dişinin bulunduğu bir kafese giren bir erkek fare, hepsini aynı anda dölleyerek 43 yavrunun babası olmayı başarmış ve ardından tam iki gün uyumuş.

Bu tür fırsatlar doğada çok nadir bulunur. Günümüzde porno bağımlılığı, hiçbir emek harcamadan istediğimiz kadar yeni insanla sonsuz çiftleşme imkanı sunduğu için bizim için mantıklıdır! Şimdi hayal edelim, doğada yaşayan ve kendini pornoyla tatmin eden bir aslanı düşünelim. Sizce bu aslan, diğer aslanlarla rekabete girip yeni dişilerle çiftleşmek için emek harcar mı, yoksa hiç emek harcamadan porno izleyerek kendini tatmin mi eder? Şimdi bahsedeceğim deneyi okuyarak bu cevabı siz verin…

Yine fareler üzerinde yapılan bir deneyde, fareye ödül döngüsüne bağlı bir kablo ve bu kablo üzerinde bir elektrot yerleştirilmiştir. Fare, pençesiyle kabloya dokunduğunda limbik sisteme dopamin bombardımanı yapacak kadar elektrik verilmiştir. Fare, bayılana kadar kola basmaya devam etmiştir. Yemek, uyku, seks yapmak hatta çocuklarına bakmak için bile durmamıştır. Açlıktan bayılana kadar kola basmaya devam etmiştir. Şu an yaptığınız işin hiçbir önemi olmadığını, asıl amacınızın ödül döngünüzü tatmin etmek olduğunu anlayarak, aslan sorusunun cevabını vermişsinizdir umarım.

Coolidge Etkisi Ve Dopamin Dengesi:

Gelelim porno ile dopamin dengenizin nasıl bozulduğunu açıklamaya. Coolidge Etkisi hakkında size erkek fare üzerinde yapılan bir deneyden bahsetmiştim. Bu etkinin asıl nedenlerinden birini evrimsel avantajı değerlendirmek olarak kullanmıştım. Diğer bir sebep ise devamlı olarak yeni bir şey arzulama isteğine neden olmasıdır. Düşünsenize sürekli aynı aktiviteden aldığınız zevkin her zaman yüksek düzeyde olduğunu, bu da bizi sürekli sıkılmadan oyuncağıyla oynayan bir insan gibi yapardı. Yani bu etki, tekrarlanan aktiviteden sıkılmamızı engelleyerek bizi keşiflere ve yeni deneyimlere yönlendirir.

Ancak porno kullanımında beynimizi sürekli olarak kandırarak Coolidge Etkisini tetikliyoruz. Her dopamin düşüşünde yeni bir porno açarak dopamin seviyemizi tekrar maksimuma çıkarıyoruz. Her fare tıkımızda yeni bir kadın, yeni bir fantezi! Bu şekilde doğal olmayan yollarla sürekli olarak dopamin seviyemizin yüksek kalmasını sağlıyoruz.

Dopamin, Bağımlılık ve Zevk Alma İlişkisi:

Alkol, kokain, sigara veya meth gibi bağımlılık yapan maddelerin beyne zarar verdiği herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Madde kullanıcılarında dopaminin etkili olduğu yapılan araştırmalarca keşfedilmiştir. Peki, bu uyuşturucu bağımlılarının neden zamanla uyuşturucunun dozunu artırdığını ve neden yoksunluk çektiklerini hiç düşündünüz mü?

Sinir hücreleri kendi aralarında sinapslar aracılığıyla bağlantı kurar ve gönderilen mesajı nörokimyasal alışveriş yaparak iletebilir. Bu nörokimyasalların (dopamin) alımı, mesajı alacak olan sinir hücresi üzerindeki reseptörler aracılığıyla gerçekleşir. Yani dopamin, bir sinir hücresinden salgılanıp diğer sinir hücresine reseptörler aracılığıyla iletilir.

Bunun sonucunda azalan reseptörlerle tekrar bir tatmin elde etmek için daha fazla dopamin ihtiyaç duyulur. Yani ne kadar çok reseptör varsa, mesaj o kadar kaliteli bir şekilde iletilir. Bu bağımlı insanların neden giderek dozajı artırdığı sorusunun cevabı burada yatmaktadır. Tabii ki cevap çok basittir: Azalan reseptörleri uyarmak için çok daha fazla dopamin gereklidir.

Sıra en önemli noktada, dopamin reseptörleri azalan insanlarda diğer şeylerden zevk alma oranının da düştüğü araştırmalarca gözlemlenmiştir. Bu kişiler zamanla hiçbir şeyden zevk almamaya başlarlar. Bunun etkileri inanılmazdır, adeta bütün her şeyi kapsar…

  • Halsizlik ve Enerji Azlığı
  • Konsantrasyon Sorunları
  • Hafıza Sorunları
  • Uyku Bozuklukları
  • Cinsel Sorunlar
  • Hiçbir şeyden Zevk Alamama
  • İntihar Düşüncesi
  • Takıntılar

Ve daha nice etki, inanılmaz değil mi? Belki son yıllarda aşırı artış gösteren psikolojik sorunların en temel sebeplerinden biri de budur.

Uyuşturucu, Yemek Ve Porno İlişkisi:

Konuya en basitinden yemek bağımlılığı ile başlayalım, yine fareler kullanılarak yapılan bir deney ile.

İlk aşamada farelere abur cubur(hamburger,paket gıdalar) gıdalar ve normal besinler sunulmuş ve birini tercih etmeleri istenmiş. Deney sonucunda fareler sadece abur cubur gıdaları seçtikleri görülmüş.

İkinci aşamada fareleri üç gruba ayırmışlar. İlk gruba normal besinler verilmiş. İkinci gruba normal besin ve bazen abur cubur gıdalar verilmiş. Üçüncü gruba ise sadece abur cubur gıdalar verilmiş. Deney sonucunda sürekli abur cubur yiyen fareler obez olmuşlar. İkinci grupta ise bazen yiyen fareler obez olmamış fakat durumdan etkilenmiştir.

İlerki bir aşamada bu farelere yemek yiyecekleri sırada canlarını yakacak bir düzenek kurulmuş. İlk iki gruptaki fare yemeğe yaklaşmamış fakat obez fareler acıya rağmen yemeğe saldırmışlar. Bağımlı kişilerin saldırganlaşması, asabi olmasının sebeblerinden biride bu olabilir.

Başka bir araştırmada abur cubur verilen farelere bir anda normal besinler sunulmuş. Bunun sonucunda farelerin beyinlerinde kaygı ve korkunun arttığı, huzursuz oldukları gözlemlenmiş. Daha sonra tekrar abur cubur verilince fareler eskisinden daha çok yemeye başlamış ve üzerlerindeki stres eski haline dönmüş.(Bağımlılıkları bırakıp tekrar başlamak olayları bir süre dahada kötüleştirmekte)

Araştırmalar kişinin kilosu artıkça dopamin reseptör sayısının azaldığını göstermiştir. Ayrıca dopamin reseptörleri az olan kişilerde beynin ön lobundaki aktifliğin azaldığı yani duygularını kontrol edemedikleri ortaya çıkmıştır.

Porno ile yapılan mastürbasyon, beyne nasıl zarar verir?

En basitinden çıplak resimlerle başlayan porno serüveninizi hayal edin. Başlarda size aşırı zevk veren pornolar zamanla zevk vermeyerek en uç fantezilere kadar sizi götürecektir. Artık eski basit pornolar hoşunuza gitmeyecek ve boşalmanız için daha uyarıcı pornolara ihtiyaç duyacaksınız. Bu şekilde gerçek partner yerine porno izlemek, sizin için daha uyarıcı ve daha zevkli hale gelecektir.

Bahsettiğim şey, olayın en görülebilir yüzüdür, ancak bir de görünmeyen tarafı vardır tabii. Her açtığınız yeni pornoda dopamini en yüksek seviyeye çıkarmak. Beynin bununla baş edebilmesi mümkün değildir, aynı uyuşturucu ya da yemek bağımlılarında olduğu gibi dopamin reseptörleriniz ciddi zarar görür. Ereksiyon için çok yüksek uyarılara ihtiyaç duymak zorunda kalırsınız, sertleşme problemleri ortaya çıkar.

Çoğu erkek, ereksiyon için testosteronun çok önemli olduğunu düşünür, ancak bu durum sanıldığı gibi işlemez. Testosteronun arzularını etkilemesi için ödül döngüsünde dopamin salgılanması gerekir. Yani hissettiğiniz şey testosteron değil dopamindir. Bu yüzden sertleşme bozukluğu olan hastalarda testosteron tedavisi düşük bir başarı oranına sahiptir.

Her farklı bağımlılığımızda beyinde bunun kaydedildiği yerler vardır. Oyun oynadığımızda, bisiklet kullandığınızda veya denize girdiğinizde ödül döngüsüne giden farklı yollar oluşur. Porno ve gerçek seks de ise aynı yolu kullanırsınız. Porno izledikçe hem beyninizi uyuşturur hem de bilinçaltınızdaki bu yolu bir sürü porno sahnesi ile doldurursunuz. Artık partnerinizden uyarılmak için daha fazla şeyler bekliyor veya porno hayal ediyorsunuz.

Tedavi Süreci:

Eğer aşırı porno izlediyseniz, beyninizi tamamen değiştirdiniz demektir. Cinsellikle ilgili bilinçaltı yollarınız pornoyla dolup taşmış durumda. Hepsini oradan yok etmek için uzun bir süre bütün pornografik içeriklerden uzak durmanız gerekiyor.

Eğer uzun bir süre bağımlılıklarınızdan uzak durursanız, dopamin reseptörleriniz yenilenecek ve tekrar artacaktır. Reseptörleriniz yenilendikçe artık kolaylıkla tahrik olabilecek, hayattan aldığınız zevk artacak, zinde ve enerjik hissedeceksiniz, ayrıca çoklu orgazmlar yaşayabileceksiniz. Adeta yeniden doğacaksınız!

Fakat bahsettiklerim bu kadar kolay olmayacak. Bilinçaltınızdaki tüm porno içerikler tamamen silinemez. Bir çeşit eski sevgili hikayesine benzer, unutmanız mümkün değildir, fakat bir zaman sonra çektiğiniz aşk acısının geçmesi mümkündür. Onu tekrar görmek veya düşünmek içindeki acıyı tekrar açığa çıkarır. Yani porno düşünerek veya izleyerek yapılan bir masturbasyon kaçamağı her şeyi başa sardırır ve iyileşme süresini uzatır.

Ayrıca bıraktığınız zaman adeta bir uyuşturucu bağımlısı gibi yoksunluk çekmeniz oldukça normaldir. İyileşme sürecinde libidonuz düşecek, porno izlemek için beyniniz size yalvaracak, adeta dibe vuracaksınız. Ama iyi haber, bu dibe vurma süresince reseptörleriniz yavaş yavaş yenilenecek, zamanla eskisinden daha iyi hale gelecektir.

Evet, Buna Karar Verdim, Tedavi İçin Hangi Yolları İzlemeliyim?

Bu bağımlılığınızdan kurtulmanın en iyi yolu porno ve pornoyu hatırlatıcı şeylerden uzak durmaktır. Çünkü bu gibi şeyler iyileşme sürecini uzatmaktadır. Bir diğeri ise beyninize yeni bağımlılıklar öğretmekten geçiyor, farklı bağımlılık yollarını kullanmak sizi daha çabuk sonuca ulaştırır. Size uymanız gereken bazı kurallardan bahsedeyim.

  • Her türlü pornografi yasak. (Seks hikayeleri, webcam ile sanal seks, )
  • Mastürbasyon ve seks yasak değil.
  • Yeni aktivitelerde bulunulmalı. (Sosyalleşme, fiziksel aktivite vb.)
  • Yeni alışkanlıklar ve hobiler edinilmeli.
  • İradenizi kontrol etmeye çalışın.

Aşağıdakiler, porno izlemeyi tamamen bırakmanın bazı potansiyel faydaları olabileceği noktalardır:

  1. Daha sağlıklı cinsel ilişkiler: Porno izlemeyi bırakmak, gerçek cinsel ilişkilerinizi daha tatmin edici hale getirebilir. Gerçek hayattaki partnerinizle daha iyi bağlantı kurabilir, gerçek duygusal ve fiziksel zevki keşfedebilirsiniz.
  2. Daha iyi benlik saygısı ve özgüven: Porno izlemeyi bırakmak, kendinize olan güveninizi artırabilir ve daha sağlıklı bir benlik saygısı geliştirmenize yardımcı olabilir. Gerçek cinsellik deneyimlerine odaklanarak, kendinizi daha tatmin edici ve gerçekçi bir şekilde değerlendirebilirsiniz.
  3. Daha fazla zaman ve enerji: Porno izlemeyi bırakmak, daha fazla zaman ve enerji kazanmanıza yardımcı olabilir. Bu zamanı diğer ilgi alanlarınıza veya hedeflerinize yönlendirebilir, hobilerinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz.
  4. Daha sağlıklı algı ve beklentiler: Porno izlemek, gerçek cinsellikle ilgili algıları ve beklentileri etkileyebilir. Porno izlemeyi bırakarak, gerçek hayattaki cinsel deneyimleri daha gerçekçi ve sağlıklı bir şekilde değerlendirebilirsiniz.

Ancak, porno izlemeyi bırakmanın herkes için uygun veya gerekli olduğu anlamına gelmez. Bazı insanlar için porno izlemek normal bir cinsel aktivite olarak kalabilir ve sağlıklı bir şekilde sürdürebilirler.

Bir davranışın değişmesi en erken 3 ay, ortalama 6 aydan önce olmaz. Daha iyi hissetmeden önce daha kötü hissetmeye hazırlıklı olmalısınız. En önemlisi her şeyi kendiniz için yapacaksınız. Size sizden daha önemli ne olabilir ki!?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir